Adımlarım dünya üzerinde kendine geri dönen bir akrep ritmi. Gösterişli bir hüzün büründüm bugün, bodrum katı rezilliklere maske olsun diye. Ama bir yerlerde daha bir turuncu gök yüzü. Göğün yüzü, bir sırra kadem basan başka bir sırrı taşır kafesinde. Kafeste olan her şey, nefes bile olsa, kanat çırparak uçacakmış yanılgısına düşer. Efkarım azmış, sözlerim çok; çok sessizmiş yahut haddinden yüksek. İki sokak lambası arasında eteğini çekiştiren bir kız çocuğu imiş sözlerim. Ya giymeseymiş eteği, ya da çekiştirmese.
Öğrendim bugün bir başkasıymışım meğer. Ben, bir başkası için hep sadece bir başkası. Bana konan ismim sadece nüfuz edermiş kağıtlara ve tüm o resmi dökümanlara ama insan hafızasına bir gece fazla kaçmış alkolün ruha yetişmesinden öte değil. Işıltılı zannettiğim gece vakitleri sadece allı pullu elbisemin parıltısından ibaret. Yansıyacak bir yüzeye bile ihtiyacım yok çünkü kendi yüzümde görüyorum yansımasını tüm evrenin. Merhaba'lardan, hoşçakal'lardan, söz'lerden ve anlaştık'lardan bozma koca evrenim aslında kulak arkasına attığım bir tutam saçıma örgü imiş. Peki bu hissettiğim kıskançlık da neyin nesi? Duyulmamak? Yanlış kulaklarda tınlıyor olmak? Ne ise ne ya; münferit sevgim aynı tüm gelecek içerikli düşlerim gibi. Emin olamamakla beraber bir katarsis peşinde kaos arıyor gibiyim. Melis Erdoğan
0 Comments
|
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|