olmadığı kadar, olsun bu kez
ölemediği kadar hayat dolsun uçamadığı kanatlarla yürüsün dursun, patlatamadığı atomlara bilim ve din kursun toplum. dönmeden kalsın bu sefer dünya, yer kabuğunda saklı geçmişler, gökyüzünden yağacak gelecekler. ellerin tersleriyle alaşağı edilen saf duygular kirli artık pislik görmüş olanların saf' a inanamadığı yerler çoğalıyor ve biz, çok azalıyor,neredeyse bitiyoruz. avuç içlerine küsmeye başlayan çocuklar büyüyor, kocaman kırgın adamlara benziyorlar kristal kalplerinin odaları aydınlattığı,5-6 senede bir kez görüşebileceğiniz adamlara. çizgilere basan kaybeder oyunu, en önemlisi de bu oyunu kaybedince kendini kaybediyor, kendini kaybettikçe yere bakarak yürümeye başlıyorsun. dünya ölümden mi dönüyor yoksa sözünden mi ? M.
0 Comments
Yola çıkılmaz, yoldan çıkılır günümüz ahlakı gereğince.
Hazırlandığın her yol hali seni kaçmaya iter ve arkandan vurulmuşa dönersin. Kendine dönemez, terk ettiğin insanlara dönemezsin. Şok hali, ameliyathanenin duvarları içindekinden daha farklıdır. Şok, etraftaki her şeyden baya haberdar olduğun ama yine de dokunamadığın hayat oluverir. Bu da iter seni kaçmaya.veya yola.veya ne deniyorsa şu zamanlarda bunun adına. Çok fena düşer kalkarsın da, masa başında seni susturmak için göz devirenler farkına varmamıştır. Bozulur,kırılır, paramparça kalırsın yine tek kelime daha edemezsin dediklerinin üzerine. Millet yorgun, millet argın ve artık herkesin bıkkınlığının başladığı yerde senin çabalamaların. O yüzden fazladan bir cümle kurmak, kimsenin seni umursamasına yetmeyecek, bilirsin. Bildiğin milyon gereksiz şeye bir yenisi eklenir. Ve yüz kez kırıldığın o yerden bir daha kırılırsın. Çünkü herkes kendince haklı. Kimsenin hayatında vaz geçilmez değil kimse. E sen de gitmek zorunda bırakılırsın, gidebilme seçeneği sana verildikçe. M. |
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|