Sesin olmadığı bir yerde en sevdiği şarkı diline dolanmış biri olmak kadar çileden çıkaran bir şey daha bilmiyorum. Olmuş bitmiş, olmakta olan ve henüz olmamış her şeyi bu cümleye indirgeyebilirim. Tadını bir kez aldığım bir şeyin bende yaratmış olabileceği en ufak kıvılcımı dahi bütün detayları ile kazıyorum zihnime. Benim bu her şeyi çiğnemeden midesine indiren dünyada, en değerli hazinem, hor görülmekten dikişleri gevşemiş zihnimdir. Benim bu zihnim, ses çıkaramayan ağzına ölçülemez ağırlıklardaki kelimelerin dizilip de bir yol bulamamış olduğu bir yer. Olmak istemeyeceğin ama olduğunu fark ettikten sonra da karşı konulamaz bir şekilde terk edemeyeceğin bir yer. Güneş ışığının profesyonel makinelerin, gerçekliğe ihanet edecek kadar fazla geliştirilmiş teknolojili lenslerinden daha sarı göründüğü bir yer. Yanaklarına değen ışınların ruhuna kadar ulaşarak içini ısıttığı bir yer. Adresini bilmediğin, zamanın akmasından bi haber olduğun zaman zaman kendi ismini bile hatırlatmayan bir gerçeklik. Çarpışan ve birleşen ve birbirine temas bile etmeden geçip giden diğer gerçeklikler arasında hayal gücüne en çok nüfuz etmiş olan yer. Farkındalığın, çarpıklık ve sapkınlıkla özdeşleşmesine izin veren nasırlı yüreklerin ulaşamadığı bir yer. Ama hayat bu ya, gerek olsa bir yardım çığlığının dışarı çıkmayacağı ve bir yardım elinin içeri uzanamayacağı da bir yer. Arada bir yerlerde sıkışmış olma durumuna katlanamayan bir kişisel dünya benim zihnim. Kendi oksijeniyle boğulan, oksijensizliğe katlanamayan zihnimin köşeleri yıllardır kendimle köşe kapmaca oynadığım bir inşaat alanı. Bir sitenin A Blok altı, bir hikayenin hiç çaktırmayan başlangıcı, bir vedanın söylenmemiş bir ton hecesi. Boşlukta dağılan benliğimden kelimeler kanadıkça daha da anlamsız bir şey anlatır gibi oluyorum. Ellerimin zihnime doğrudan ulaşmanın bir yolunu bulduğu bu son sekiz sene içerisinde sanki beş farklı hayat yaşadım. Sanki beş farklı şişeyi tek gecede bitirdim ve dibinde kendime hiç benzetemediğim bir beni keşfettim. Ve bu kadar akışkanken tüm düşüncelerim, bir de üstüne sesin olmadığı bir yerde en sevdiği şarkı diline dolanmış biri olmak kadar çileden çıkaran bir şey daha öğrendiğimi fark ediyorum.
Melis Erdogan
0 Comments
|
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|