Küçücük bir çocuk değilim ama tamamıyla yetişkin kategorisine de giremiyorum.Çoğu kez kimseden bir şey beklemediğim için kendi başıma kalkıyorum.Arada bir benim de beklediğim şeyler oluyor tabi.Arada bir olan bu beklentiler öyle çabuk büyüyüp insanlar tarafından alaşağı ediliyor ki kendimden beklemeyeceğim kadar ses çıkarıyorum yere düşüp etrafa saçılırken.Parça parça dağılıyorum bildiğin.Hani geçen elinden düşen bardağı öylece izlerken çok sakinmişsin ama düşüp ayaklarına sıçradığında paniğe kapılmışsın gibi.Bunca zamandır ayağıma dokunmamış olan cam parçalarının ufak dokunuşları bile canımı yakıyor artık.Çığlık atıyorum ama sanki içime doğru.Anlatıyorum saatlerce, kendimi anlatırsam belki ben de anlarım diyorum ama kalem kağıt olmadan çizemiyor kimse yollarımı.Belki de yolları olmayan, kocaman binalarla dolu biriyimdir diyorum bu sefer de tüm çıkışlarım kapanmış oluyor çünkü uçamadığım bariz.Tek istediğim tam hissetmek, zor mu ? diyor kahvedeki gri sakallı kot paltolu amca.E zor tabi ki amca diyip eve giden yoldan sağa sapıyorum.Zor olmasa dolanır mıydım buralarda bi başıma? Tamir edilebilen bir şey olmayı bile beceremeyip kendim olmuşum.Düzeltilmeye en ihtiyaç duyduğum yıllarda milleti düzeltmeye çalışmakla uğraşmışım.Bir yerden sonra insan nereden başlayacağını da bilemiyor.Ben bir kere bile çok özel hissetmedim.Önemi de yok bok gibi hissetsem de tam olayım artık.
Ama güvenme, düzeltemem her şeyi. Ve tükendim. Siyah halinden sorumlu var. Ama sen yine de düşünme kaybolursun. M.
0 Comments
ellerini yere doğru aç ki ettiğin dualardan ormanlar oluşabilsin
içine atarsan dışında kalırsın her şeyin çöp kutusunu hayal kırıklıkların değil az önce kırdığın sürahi ile doldur bir değişiklik yap ve bugün her sildiğini yeniden yaz korkarsan güçsüz kalır ellerin ve ormanların kendini yakar ağlarsan dışarısında kaldığın her şeye karşı tek sen kalırsın dünyada artık büyüdün, hayallerini cüzdanında taşımayı bırakıp onlara kağıttan kanatlar kurgula -ki uçabilsinler senin kaçamadığın her yere. böylece tanrı da kendini göğün yedi kat üstünde değil, her gün adım attığın derme çatma mahallende bulabilsin. çünkü onun başarısızlığı senin çaresizliğin. M. aynalara bakıp kim olduğunu görmene rağmen, kafanı çevirdiğin an yok olmak kadar basit her şey.
ellerimde duran bir bilyenin,her düşüşünde kırılmadan kocaman çiziklerle dolması kadar ayrıntıda durmuş bekliyor kavgalar. bağrışmalar,kırgınlıklar dağılıyor her şehrin dolmuş duraklarına.kaldırımların çukurlarına dolup duran yağmur sularına basıp ayağı kayan hayallere çarpıyorum. çırpınıyor benim de kalemimdeki balıklar.sayfa sayfa uçup kaçasım geliyor bazı gecelerin üzerime bıraktığı yüklerden. gözlerimi kapasam yok olabilirim ama ya geri bulamazsam nasıl var olunacağını diyorum.gökyüzüne baksam inanabilirim ama nasıl toparlarım eğer dağılırsam? M. |
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|