Boğazında düğüm düğüm yer etmiş kelimelerin bir çığlık anında yanlış çıkmaması için benim ellerimle kapa ağzını. Bu gece tanıdığın yollardan bir yabancı gibi yürürken iki'nin bir'den çok daha güzel olduğu zamanlara bir nefes çek. Kaç adımda varacağını bildiğin ev eşiklerine bir daha gitmeme ihtimalini hesaplayarak yap son hamleni. Ama bu kez al benim avuçlarımda biriktirdiğim tüm cesaret damlalarını, kendine içinde yalan olmayan tertemiz bir yol yapıp hiç boğulmadan öğren yüzmeyi. Bu kez derinliğinden emin ol içine adım attığın suların. O kaçıncı pes edişindi, bu kez öyle derinden bir nefes al ki -tek solukta var kıyıya. Tek bir solukta kararlar ver. Tek bir solukta uygula. Bu kez üç kez başarısız olduğun denemelerinin hepsini sildim- dört etme. Bütün yanlışları en doğru şekilde yaptığın için, ve her birinin ardından ne olduğunu anlamamış gibi davranabildiğinden, oysaki-buraya çıkan yokuşun dilini yalnız sen bilirdin, hafızanı yokla. ama maskem yüzümle bir oldu- artık istesem de beni olduğum gibi göremezsin. Her yaprakta farklı soru sorarak sonunda en kötü cevabı almaya hazır durduğum gecelerde, uykusuzluğuma bile üzülüp elimden gelmeyenlerle dilimden dökülememişleri kitap aralarında kuruttum. Tam göğüs kafesime oturdu. Tam göğsüme çöktü nasıl bir ağrı bilsen şaşarsın. Yitirdik kirpik uçlarımızdaki çocuklukları. Benimkine en çok sen yara oldun. Ne zaman düşsem arkanı dönüp gittiğinden- düşer gibi yaptığımda hiç değişmeyeceğinden emin olup o an büyüdüm. Yetişemiyorum insanlara ve hep gerisinde kalıyorum bize ait olan gecelerin. hangi yolculuğa çıkarak bize ulaşırız şimdi? “öpücük mesafesi tüm yaralar.” M.E
0 Comments
|
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|